30 Ekim 2012 Salı

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu(!) Olsun.

 Malesef daima kitap okuyan, sergilere gidip eserler hakkında fikir alış-verişi yapan, toplanıp açık hava gösterimlerinde filmler izleyen, sokaklarda müzik eşliğinde dans eden huzur-barış-kardeşlik çerçevesinde bir toplum olamadık, olamıyoruz da. Belki bu örnekler çok abartı belki de ütopik ama insan yine de bir gün böyle olacağına inanmak istiyor. Yine de hepimiz alıştık her yeni güne sansasyonel bir olayla başlamaya, ''Türkiye'de neler oluyor?'' sorusunu kendi kendimize sormaya. Dün sabah da bu şekilde bir sabaha uyandık, ülkemiz için en önemli günlerden olan 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI sabahına.

 Bayram bu sene de her sene olduğu gibi yurdun dört bir yanında coşkuyla(!) kutlandı, jet uçakları gösteriler yaptı, resmi yürüyüşler yapıldı, Anıtkabir'e çelenkler bırakıldı. Peki ya başka neler oldu? İnsanlar Anıtkabir'e yürümek isterlerken engellendi, hırpalandı, biber gazına maruz kaldı. Ankara'daki yürüyüşe katılmak isteyen onlarca kişiyi taşıyan otobüslerin önü kesildi, yolculuğa izin verilmedi, evlerine geri gönderildi. Peki ya bir bayramı kutlamak neden bu kadar zorlaştırıldı? Sonradan izin verilecekti bu yürüyüşe başta neden bu kadar olay çıkarıldı, insanlar mağdur edildi? Resmî olmayan ama halkta birliği güçlendirecek olan bu alternatif kutlamalar neden yasaklandı?

 Peki ya bu bayram havasına yakışmayan olaylar basına nasıl yansıdı? Benim en çok da dikkatimi çeken bu oldu. 21. yy Türkiye'sine hiç yakışmayan bu görüntülere basın nasıl yaklaştı, köşe yazarları neler dedi? Sabah gazetelere göz gezdirdim çoğunluğu bu haberi ana sayfa haberi yapmışken, kimi gazetelerin ana sayfa haberinin köşkteki kutlamada cumhurbaşkanımızın eşinin ne giydiğini ve resepsiyona eşi Emine Erdoğan ile katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş dönemdeki uygulamaları hatırlatarak "Emine Hanım'la bizi buraya sokmayanlar utansın." demesini başlık yapan haber kaynakları da vardı. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, her zaman olduğu gibi bu konuda da ortak bir karara varamıyoruz, iki- üç gruba ayrılmış bir şekilde konuyu ört-bas edip başka bir sansasyonel olayla unutup gidiyoruz.

 Ama ne olursa olsun bu güzel bayram coplarla- biber gazlarıyla kutlanmamalıydı, bu olanlar Cumhuriyetimizin 89. yaşına hiç mi hiç yakışmadı. Her şeye rağmen hepimize iyi bayramlar. 

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder