14 Şubat 2013 Perşembe

Yastık Adam

 Uzun zamandır tiyatroya gitmiyordum, yaklaşık bir yıldır sürekli ortalıkta bir ''tiyatroya gideyim'' lafı dolanıyordu fakat yoğun hayatımdan(!) kopup bir türlü tiyatroya gidememiştim. Tatil için Ankara'ya gelmek bir yıldır gerçekleştiremediğim bu planımı yerine getirmek için büyük bir fırsat oldu bana.

 Dün İrfan Şahin Sahnesi'nde sergilenen ''Yastık Adam'' oyununa gittim. Gitmeden önce yaptığım küçük araştırmalarla oyunda ne ile karşılaşacağımı aşağı yukarı tahmin ediyordum. Sahnede gözleri bağlı ve ayakları çıplak olarak bekleyen Katurian rolündeki Murat Çidamlı, dekor olan ekranlarda akan ''çığlık, kan vb.'' dehşet verici yazılar ve çalan müzikler hemen oyunun gergin havasına kapılmanıza ve daha oyun başlamadan oyunun içine girmenizi sağlıyor.

 Oyunun yazarı Martin Mcdonagh değişik ve sıradışı bir metin yazmış, zaten bu metniyle de 2004 yılında En İyi Yeni Oyun ödülüne layık görülmüş. Oyunun yönetmeni İlham Yazar ise bu güzel metni en iyi şekilde sahneye koymuş. Oyun bana ''Tarantino'' filmlerini ve Poe'nun öykülerini anımsattı. Tarantino ve Poe hayranı biri olarak oyunu gayet beğendim, özellikle de başkahramanın bir yazar olması ve yazdığı bazı öykülerini bir ''masalcı dede'' edasıyla anlatma kısmını. Oyunculuklar hakkında yorum yapmak bana düşmez, zaten Ariel rolündeki Tolga Tekin ''Baykal Saran Ödülü''ne, Katurian rolündeki Murat Çidamlı da ''2.Sadrı Alışık Anadolu Tiyatro Ödülleri''nde En Başarılı Erkek Sanatçı ödülüne layık görülerek ne kadar iyi oyuncular olduklarını tescillemişler. Oyunun hikayesi kısmına pek girmek istemiyorum, eğer merak edenler varsa bu güzel oyunu, çok beklentiye girmeden, gidip yerinde izlemelerini tavsiye ederim. Bence eğer Ankara'daysanız, 13 yaşından büyükseniz ve 2 saat 15 dakika boş zamanınız varsa ''Yastık Adam''a gitmek iyi bir fikir olabilir.



 İyi seyirler efendim.

 Ve söylemeden geçemeyeceğim: Oyuna adını veren ''Yastık Adam''  öyküsünü,''Yeşil Küçük Domuzcuk'' ve Fareli Köyün Kavalcısı masalına gönderme yaptığını söylediği ve oradaki kavalcının aslında çocukların peşinde olduğunu iddia ettiği ''Nehrin Kıyısındaki Kasaba'' öyküsünü çok beğendim, oyuna gidemeyecekseniz bile oyunda geçen öyküleri okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder