24 Ağustos 2012 Cuma


 Çocukluğumdan beri en sevdiğim yerlerden biridir lunapark. İçindeyken kendimi mutlu bir o kadar da huzurlu hissederim. Öyle güzeldir ki sanki bir masaldan kopup dünyaya düşmüş bir parçadır o.  Rengarenk yanıp sönen ışıklar, çocuk cıvıltıları, dönme-dolap, atlıkarınca, korku tüneli, kamikaze, balerin, adrenalin, eğlence, kahkaha, kalabalık ve bu büyüyü bozmaya gücü yetemeyen Serdar Ortaç ve İsmail YK şarkıları içinde resmen kaybolur, yutulur ve parçası olduğu dünyaya fırlatılırım… Orada ışıklardan başım döner sesler kulaklarımda uğuldar kendimi kaybederim.
 İşte benim hayatım da tam bir lunapark gibi; dışarıdan çok renkli, cıvıltılı, eğlenceli, bol kahkahalı hatta belki büyüleyici ama aynı zaman da o lunaparkın içindeki oyuncaklar gibi hep aynı yerde dönüp duran, hep sıradan, hep tekdüze

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder