2 Mart 2013 Cumartesi

İçindeki Çocuğu Henüz Öldürmeyenlere: Pera Günlükleri Körler Ülkesi


 Tezimin konusu ''kuramsal bir masal yazmak'' olduğu için son altı-yedi aydır çocuk edebiyatı ve masal unsurları içeren eserlerle pek bir içli dışlıyım. Bundan bir ay önce tez konumu öğrenen bir arkadaşım önermişti Pera Günlükleri'ni okumamı. Ajandama not aldığım halde, diğer okumak istediğim kitaplardan sıra gelememişti maalesef bu kitaba. Dün, bu ay ilk sayısı çıkan ''OT'' dergisini almak için girdiğim kitabevinde rastladım bu sevimli çocuk kitabına. Uzun zamandır kavuşmak istenilen bir dostla karşılaşmışcasına sarılıp, kasanın yolunu tuttum.

 ''Aman Armağan amma ballandırarak anlattın, altı üstü bir çocuk kitabı'' diyerek geçmeyin. Anlatılan olaylar ve kullanılan dil hiç de azımsanacak derecede değil. Körler Ülkesi, Pera Günlükleri'nin de kitabın yazarı olan Delal Arya'nın da ilk kitabı. Babasının mesleğinden dolayı hayatı okyanuslarda ve uzak ülkelerde geçen yazarımız, konu olarak benim her zaman ilgi duymuş olduğum ''bilinmeyen tarih, mistik olaylar ve kavimler''i seçmiş. Venedik, arkeoloji, tarih kokan kuleler, eski sütunlar, mumyalar, üç başlı yılan fosili, olağanüstü güçleri olan insanlar, çingeneler, büyüler, bilinmeyen şehirler, İstanbul Beyoğlu(eski adıyla Pera)'nda tarihe tanıklık etmiş bir mekan olan Pera Palas ve birçok gizemli olay var bu kitapta...

 Anlatı, annesi ve babası uzak ülkelerde araştırmaya gitmiş olan Ran ve Lusin kardeşlerin, Venedik'in o büyülü ortamında başlayıp, birçok devlete başkentlik yapmış olan İstanbul'daki Pera Palas'ta devam eden serüvenlerinden bahsediyor. Bu bir çocuk kitabı, fakat ben konu ve dil açısından herkesin keyif alarak okuyacağı sevimli bir kitap olduğunu düşünüyorum. İkinci kitap olan ''Sırlar Odası''nı alıp okumak için de sabırsızlanıyorum desem yalan olmaz. 

 Buyrun, sizi kitabı okumaya ikna edebileceğini düşündüğüm ufak ipuçları: 

 ''Masalların da bitkiler gibi olduğunu düşün. Tohum halinde alır ve yaşatırsın. Ne kadar çok insana anlatırsan masal o kadar büyür, dallanıp budaklanır, sonunda koca bir ağaca dönüşür.'' syf 94

 ''Şunu unutma veletçioğlu. Kargaları bilmiyorsan hiçbir şey bilmiyorsundur. Yeryüzündeki bütün gizemler onlardan sorulur. Çünkü bir tek onlar her şeyi görürler. Karanlıklara sinmiş olanları bile...'' syf 97

''Bir kurt asla evcilleşmez. Onunla birlikte yaşamak istiyorsan sen vahşileşeceksin, başka çare yok.'' syf 112

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder